Çocukluk döneminde en sık görülen hastalıklar
Çocukluk döneminde başta viral enfeksiyonlar olmak üzere bir çok farklı tipte sorun ve de hastalık görülebilmektedir. Bunlar hakkında genel bir fikir edinmek her ebeveyn için önem arzeder.
5/8/20247 min oku


Pediatride En Sık Görülen Sağlık Sorunları: Ebeveynler Neleri bilmeli?
Bir ebeveynin en büyük önceliği çocuğunun sağlığıdır. Özellikle küçük yaşlardaki çocuklar, çeşitli hastalıklara karşı daha hassastır. Neyse ki, bu hastalıkların çoğu basit müdahalelerle tedavi edilebilir. Aşağıda, çocuklarda en sık karşılaşılan sağlık sorunlarını ve bunlarla ilgili temel bilgileri bulabilirsiniz.
Solunum Yolu Rahatsızlıkları
Soğuk Algınlığı: Virüs kaynaklıdır. Burun akıntısı, hapşırık, hafif ateş ve öksürük yapar. Genelde bir hafta içinde geçer. Ateş ve de eklem ağrısı dışında bulgusu olmayan influenza (grip) ile karıştırılmamalıdır.
Öksürük: Aslında solunum yollarını balgamdan ve de diğer küçük zararlı materyallerden temizlemek için vücudun doğal bir refleksidir. Ancak uzun süren veya hırıltılı öksürükler akciğerler başta olmak üzere tüm solunum yolunda ekstra basınç oluşturup kalıcı hasarlar oluşmasına neden olabilir.
Astım: Kronik ve iltihabi bir akciğer hastalığıdır. Hırıltı, nefes darlığı ve göğüste sıkışma ile kendini gösterir. Özellikle mevsim geçişlerinde, yoğun polen dönemlerinde astım hastalarının alerji nedenli olarak tıkanmalarına ve de üzerine hastalık yapıcı başka etkenlerce kolayca etkilenip bronşite neden olur.
Bronşiolit: Özellikle bebeklerde görülür. Akciğerin küçük hava yollarını etkiler. Genellikle RSV virüsü neden olur. 1 yaş altında yaşamı tehdit edebilir ve de hastane yatışı gerektirir.
Grip (İnfluenza): Yüksek ateş, halsizlik, kas ağrısı ve öksürükle ortaya çıkar. Alt tipleri artık 1 hafta yerine 1 aydan uzun sürebilmektedir. Bunların başında ise kışın her sene farklı alt tipleri salgın haline gelen Domuz Gribi yer alır.
RSV (Respiratuvar Sinsityal Virüs): Bebeklerde ciddi solunum sıkıntısına neden olabilir. 1 yaş altında ölümcül olabileceği için, büyük çocukların bebeklerden RSV salgınları sırasında uzak durmaları ve de gerekirse maske kullanmaları önerilmektedir.
Sinüzit: Soğuk algınlığı sonrası sinüslerin iltihaplanmasıdır. Burun tıkanıklığı sonrasında sinüs denilen kafa kemiklerindeki boşlukların iltihaplanmasına neden olarak alın bölgesinden gözlere doğru vuran baş ağrısına yol açabilir. Burun tıkalı olduğunda akıntı geniz tarafına kayar. Bu da sürekli gıcıklanma hissi, mide bulantısı bazen kusma ve de boğaz enfeksiyonuna neden olabilir.
Boğaz Ağrısı: Genellikle viraldir, bazen bakteriyeldir (örneğin beta). Uzun sürerse doktora danışılmalıdır. Sanılanın aksine viral enfeksiyonlar sonrasında bakteriyel bir süperenfeksiyon olmayacak anlamına gelmez. Çoğunlukla da olur. Viral enfeksiyon olarak başlayan hastalıklarda antibiyotik kullanılmasına gerek yoktur. Ancak antibiyotik kullanımı gerektiren bakteriyel etkenler kolayca hazır yatak haline gelen iltihaplanmaya eğilimli bölgelerde ek enfeksiyon (superenfeksiyon)'a neden olur.
Kulak, Burun, Boğaz ve Göz Enfeksiyonları
Orta Kulak İltihabı (Otitis Media): Soğuk algınlığını takiben gelişebilir. Çocuk kulak ağrısından yakınabilir, huzursuz olur. Kulak zarının geniz ile bağlantı bölgesinde östaki borusu denilen iğne deliği çapında bir basınç dengeleme görevi gören kanalının tıkanması sonrasında iltihaplanmasıdır. Soğuk algınlığı ve de alerjik nedenler sonrasında bu kanal sürekli enflamasyon nedenli olarak tıkandığı için geniz bölgesi görece çok daha kısa olan çocuk ve özellikle bebeklerde kolayca orta kulak iltihabı gerçekleşebilir. Çocuklarda ağlamaya neden olacak düzeyde ağrı yapabilir. Küçük bebeklerde ise kafa bölgesinde kolayca iltihap yayılacağı için sıklıkla ateşin tek nedeni bile olabilir. Bebek kafasını sağa sola sallamaya başlar, ağlar ve de emmeyi kesebilir. Bu tip durumlarda mutlaka bir çocuk doktoruna başvurulması sonrasında gelişecek kalıcı işitme kayıplarının da önüne geçecektir.
Konjonktivit (Göz İltihabı): Gözlerde kızarıklık, kaşıntı ve akıntı yapar. Viral, bakteriyel veya alerjik olabilir. Özellikle alerjik nedenlerden sonra çocuklar sürekli olarak ellerini gözlerine kaşınma nedenli sürdükleri için tekrarlayan iltihap durumları oluşabilir. Alerji nedenlerinin özellikle 7-8 yaşlarına geldikten sonra devam etmesi durumu mevcutsa etkenin belirlenmesi için testlerin yapılması uygun olacaktır. Öncesinde yapılacak testler bu yaşlara kadar bağışıklık sistemi immatür (yeterince olgunlaşmamış) olacağı için yanlış yada eksik sonuç verebilir.
Genel Enfeksiyonlar ve Belirtiler
Ateş: Enfeksiyon belirtisidir. Özellikle yüksek ve uzun süren ateşte doktora başvurulmalıdır. Özellikle ishal durumu dışındaki karın ağrısı durumlarında oluşan ateş hallerinde bir doktora başvurmadan ağrı kesici yada ateş düşürücü verilmesi olası apandisit yada başkaca cerrahi gerektiren durumları örteceği için ölümcül sonuçlar ortaya çıkarabilir. Her ne şekilde olursa olsun, ateş düşürücü olarak geri dönüşümsüz karaciğer hasarına neden olan Reye Sendromuna neden olacağı için aspirin verilmesi çocuklarda kesinlikle yasaktır!
Enfeksiyon: Viral veya bakteriyel olabilir. Hijyen, bulaşmayı önlemede önemlidir. Enfeksiyonlar çok çeşitli nedenlerle bir çok kalıcı hasara neden olabilirler.
Ağrı: Kulak ağrısı, karın ağrısı veya büyüme ağrısı şeklinde olabilir. Sebebi anlaşılmayan ağrılar özellikle süreklilik oluşturuyorsa bir doktor tarafından mutlaka takip edilmeli gereklilik durumlarında tam kan sayımı ve de CRP gibi enfeksiyon belirteçleriyle durumun ne olduğunun araştırılması gerekebilir.
Sindirim ve İdrar Yolları Sorunları
Gastroenterit (Mide ve Barsak enfeksiyonu): Kusma, ishal ve karın ağrısı yapar. En önemli tedavi elektrolit dengeli sıvı desteğidir. Ağızdan beslenme olmadığı durumlarda özellikle bebeklerde ve de küçük çocuklarda IV (damardan) sıvı desteği yaşamsal derecede önemlidir!
Kabızlık: Genellikle beslenme değişikliklerinden kaynaklanır. Lifli gıdalar ve sıvı alımı artırılmalıdır. Anlık başlayan kabızlıklar cerrahi bir acil durumun göstergesi olabilir. Bu tip durumlarda mutlaka bir pediatrist tarafından değerlendirme yaşamsal öneme sahiptir.
İdrar Yolu Enfeksiyonu (İYE): Kız çocuklarda daha sık görülür. İdrarda yanma ve sık idrara çıkma gibi belirtilerle kendini gösterir. Tedavi edilmediği durumlarda enfeksiyon idrar kanallarından böbreklere doğru ilerleyebilir. Bu tip durumlarda kusma ve de yüksek ateş olur. Durum kötüleşebilir. Kalıcı böbrek kaybına neden olabileceği için önem verilmelidir!
Cilt ve Çocuklara Özgü Hastalıklar
El-Ayak-Ağız Hastalığı: Ağızda yaralar, el ve ayakta döküntü ile kendini gösteren viral bir hastalıktır. Kendi kendini sınırlayan bir hastalık olduğu için genellikle iz bırakmadan 1 hafta içinde hastalık geçer. Ancak ağız yaralarından dolayı çocuk beslenemezse bu sefer sıvı kaybına bağlı olarak ek başka enfeksiyonların kolayca yol almasına neden olur. Ateşle birlikte sıvı kaybı özellikle çocuk vücudunda beden yüzey oranı daha düşük olduğu çok daha fazla olur. Gereklilik halinde IV (Damardan) sıvı takviyesiyle durum kontrol altına alınmalıdır.
Suçiçeği: Kaşıntılı kabarcıklarla seyreder. Varicella virüsünden kaynaklanır. Aşı ile korunulabilir. Yüksek ateş kontrolü, bazen de bazı antivirallerle destek dışında kendi kendini sınırlar. Ancak ateş tek başına sorun yaşanmasına neden olabilir. Nadiren zatürreye neden olabilir. Özellikle bebeklerde ölümcül durum oluşmasına neden olabilir. Aşısı on yıllardır güvenle yapılmaktadır ve de yüksek koruyuculuk sağlar.
Alerjiler: Polen, gıda, hayvan tüyü gibi etkenlere bağlı gelişebilir. Burun akıntısı, döküntü ve nefes sorunları yapabilir. Burun tıkanıklıkları sürekli olduğunda ağızdan nefes almaya bağlı olarak boğaz kısmının kurumasına indirek olarak neden olurlar. Buna bağlı olarak ta sürekli tekrarlayan boğaz enfeksiyonları oluşabilir. İltihabi olmasa da solunum yolunda sürekli ödem olması özellikle geniz eti oluşumuna, burun aksının kaymasına, östaki borusu tıkanıklığına bağlı tekrarlayan sinüzit ataklarının gelişmesine neden olur. Alt solunum yolları olan bronşlarda ve de akciğer küçük keseciklerinde ödem oluşması ise bronşit ve de zatürre gelişimi için hazır yatak oluşturur. Sürecin bir pediatrist tarafından takip edilmesi ve de olası nedenlerin belirlenmesi çocuk gelişimi için çok önemlidir.
Gelişimsel ve Psikolojik Sorunlar
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB): Dikkat dağınıklığı, hareketlilik ve dürtüsellik ile karakterizedir. Çocuklarda öğrenme bozukluklarına neden olabilir. Arkadaş çevresi, sosyal uyum ve de okulda uyum sorunları ortaya çıkartabileceği için konu hakkında uzmanlaşmış bir uzman klinik psikolog ve/veya psikiyatrist tarafından çocuğun değerlendirilmesi çocuğun sonraki yaşamının şekillenmesi adına çok önemlidir.
Depresyon: Çocuklarda da görülebilir. Uzun süren mutsuzluk, içine kapanma belirtileri önemlidir. Sanılanın aksine durumun gelişmesi için bir etken olmak zorunda değildir. Beslenme değişiklileri dahi hatta gıda intoleransları dahi beyinde kullanılan nörotransmitter denilen kimyasalların üretilmesini engelleyeceği için durduk yere çocuğun depresyona girmesine neden olabilir. Bunun dışında sosyal, ailevi sorunlar da tetikleyici olabilir.
Erken Çocukluk Sorunları: Diş çıkarma, kolik(barsak gazı birikmesine bağlı şiddetli karın ağrıları), gelişim gecikmeleri gibi durumlar sık görülür ve izlenmelidir. Basitçe süt alerjisine bağlı olabileceği gibi divertikülit denilen barsak içi kabızlık nedenli sorunlardan da kaynaklanabilir. Detaylı olarak bir pediatrist tarafından kontrol şarttır.
Kronik Hastalıklar
Diyabet (Tip 1): Pankreasın insülin üretmemesiyle gelişir. Aşırı susama, kilo kaybı ve halsizlik ile ortaya çıkar. Ömür boyu takip gerektirir. Çokça yanıltan durum olarak aslında genetik bir kökeni yoktur. Genetik olarak yatkınlık Tip 2'de vardır. Çocukluk çağı obeziteye bağlı olarak bazen Tip 2 Diyabet te çocuklarda gelişebilir. Tip 1 Diyabet tanısı alan çocuklarda insülin kullanımı gereklidir, gerekli eğitimlerin çocuğa bir çocuk endokrinoloğu yada konu hakkında deneyimli bir pediatrist tarafından da verilmesi şarttır.
Ne Zaman Doktora Başvurmalı?
Çocuğunuzda yüksek ateş, nefes alma güçlüğü, sıvı kaybı, aşırı halsizlik veya hızlı kötüleşme varsa beklemeden bir sağlık kuruluşuna başvurun.
Çocuğunuzun sağlığı, bizim için her şeyden önce gelir. Sorularınız varsa veya herhangi bir şüphede kliniğimizle iletişime geçmekten çekinmeyin.